Rize’nin İkizdere ilçesinde Cevizlik ve Gürdere köyleri ortasına yapılan taş ocağı iki haftayı aşkın müddettir ülkenin gündeminde. Köylülerin direniş alanına her gün siyasalların ziyaretleri oluyor. AKP Genel Lider Yardımcısı Hayati Yazıcı da geniş bir kümeyle geçen hafta inşaat alanına giderek köylüleri dinlemişti.
DW Türkçe’den Serkan Ocak’ın haberine nazaran; Yazıcı, köylülerin buraya taş ocağı açmayın sitemine karşılık, “Bazalt olarak nitelikli taşa muhtaçlık var. ÇED düzenlemesi dikkate alınmak suretiyle rezerv alanları, ulaşım dikkate alındığında yapılan çalışmalarla en uygun yer şu anda belirlenen yer” demişti.
“BURASI MİSAL BİR KUŞAK”
Halbuki ki Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) raporları bunun aksisi bir sonuç ortaya koyuyor. Türkiye’nin her yerinde olduğu üzere Doğu Karadeniz’de de yıllar öncesinden ön çalışmalarını tamamlayan Maden Tetkik ve Araştırma’nın sitesinde yer alan bilgilere nazaran, Doğu Karadeniz’in neredeyse tamamı bazalt kayaçlardan oluşuyor.
MTA’nın bölgenin arazi yapısını anlatan haritasına nazaran, Karadeniz kıyıları boyunca yeşil olan alanlar bazalt kayaçlardan oluşuyor. Kırmızı ile işaretli alanlarda ise bazalttan daha sert olan granit kayalar bulunuyor.
Jeofizik mühendisi Osman Baş, bölgenin Karadeniz bölgesinin volkanik bir bölge olduğunu anlatarak, “Burası misal bir nesil, denize yakın yerler tam bazalt. Daha üst kısımlarda ise bazalttan daha sert granoitler var” diyor.
İkizdere’ye bağlı Cevizlik ve Gürdere köylerinde yapılmak istenen taş ocakları ile ilgili ÇED raporu projeye Rize valiliği tarafından ÇED gerekli değildir kararı verilmesi nedeniyle hazırlanmamıştı. Bu nedenle projenin çevresel tesirleri incelenmedi.
DOĞU KARADENİZ’İN TAMAMI TIPKI
Bölgede çok sayıda taş ocağı bulunuyor. En son tekrar Rize’nin Pazar ilçesinin Haçapit Köyü’nde açılan taş ocağından çıkarılan kayalar Rize-Artvin Havalimanı dolgusu için kullanıldı.
Jeofizik mühendisi Baş’a nazaran, Haçapit de İkizdere de rastgele seçilmiş yerler değil: “Buraya taş ocağı açanlar kendileri ön çalışma yapmıyor. Zati yıllar evvel MTA buralarda çalışmalarını yapmış, arazi yapılarını çıkarmış. Buradan öteki yerde bu sert kayalar yok demek yanlışsız değil. Bölgenin tamamı birebir.”
İkizdere’de taş ocaklarına karşı açılan davalarda köylülerin avukatlığını yapan Yakup Okumuşoğlu da İyidere Lojistik Limanı için en düzgün taşın Cevizlik ve Güldere köyleri sonları içinde olduğuna dair ortaya atılan tezin yanlışsız olmadığı kanısında:
“Tüm Doğu Karadeniz bazalt ana kayadan oluşur. Daha içlere gidildiği vakit da granit taş var. Hasebiyle bu bölgede güya diğer granit taş yokmuş üzere bilhassa Güldere ve Cevizlik dışında öteki bir seçenek olmadığına dair söylenenler yanlışsız değil.”
İKİ DEĞİL DÖRT TAŞ OCAĞI PROJESİ VAR
İkizdere’de yapılmak istenen taş ocağı sayısı iki olarak biliyordu. Fakat iki değil tam dört farklı taş ocağı projesi var: Gürdere, Cevizlik, SR İnşaat ve Cevahir taş ocakları projeleri. Üçünün müsaadeleri alınırken birinin ise müsaade süreci devam ediyor.
Belirlenen rezerv alanı ve aldıkları ruhsata nazaran İkizdere’den 30 milyon ton taş çıkarılacak. Jeofizik mühendisi Baş, “30 milyon taşı oradan çıkartabilmeleri için müsaade günleri hariç yılda 312 gün var. Bir günde 96 bin ton taş taşıyacaklar. Olağan kamyonlar taşıyor. Pazar’da 50 tonluk kamyonlar kullandılar. Buna nazaran saatte 1920 kamyon kullanmaları gerekir. Mümkün değil. Lakin verdikleri sayı, yaptıkları proje bu” diyerek projenin problemlerini lisana getiriyor. Baş, projenin hayatın gerçeklerine uygun olmadan hazırlandığının da altını çiziyor.
Avukat Okumuşoğlu da yalnızca Cevizlik ve Güldere üzerinden hesap yapılırsa yılda 750 bin tane aracın buradan taş taşıması gerektiğini belirterek “Bunun nasıl bir felakete yol açacağı ortada” diyor.
Okumuşoğlu ayrıyeten dört köyün adeta bir şantiye ortasında yaşamaya mahkum edilmeye çalışıldığını, insanları buna zorlamaya kimsenin hakkı bulunmadığını belirtiyor.
Proje tanıtım belgesinde bulunan proje manzarası
PROJE MÜHLETİ 4+4 YIL
Hayati Yazıcı bölgede yaptığı ziyaret sırasında taş ocağının iki yıl orada kalacağını, giderken de arazinin eski hali getirileceğini açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da katıldığı bir televizyon programında etkilenen 10 ağacın yerine 100 ağaç dikileceğini söyledi.
Projede yer alan bilgilere nazaran, taş ocakları dört yıl için müsaade almış durumda. Jeofizik mühendisi Baş, isterlerse dört yıl daha süreyi uzatabileceklerini tabir ediyor:
“Bu taş ocaklarının kapladıkları alan 729 bin 500 metrekaredir. Yıllık çıkaracakları taş ölçüsü 30 milyon 820 bin 800 tondur. Bu vadinin ekosistemin büsbütün mahvedilmesi demektir. Bu bölgede yaşayan ömür alanları olan köylülerin sürülmesinden diğer bir mana taşımamaktadır.”
Öte yandan İkizdere’de yapılmak istenen taş ocağına karşı direnen köylülere yönelik dayanaklar büyüyor. Bölgeye her gün politikler, gazeteciler gidiyor sanatkarlar, muharrirler, aydınlar açıklamalar yapıyor. Avukat Okumuşoğlu, toplumun her kesitinin İkizdere için bir irade gösterdiğini ve herkesin de bu iradeye hürmet göstermesi gerektiğinin altını çiziyor:
“Milletin iradesi değerli ise şayet, milletin iradesine karşın bu taş ocağındaki inadın neden kaynaklandığını biz anlamış değiliz. Bu inadın altında ne olduğunu anlayamıyoruz. Bir yanıt üretemiyoruz. Çok kolay. Taş ocağı uygun değildir denilerek iptal edilebilir, iptal edilsin.”
BÖLGEDE ATIL LİMANLAR VAR
İkizdere’de yapılmak istenen taş ocağından alınacak taşlan İyidere’deki Lojistik Liman dolgu gereci olarak kullanılacak. Lakin Jeofizik mühendisi Osman Baş, bir limanı doldurmak yerine ‘iskele liman’ üzere farklı tekniklerin de tercih edilebileceğini söylüyor. Baş ayrıyeten şu soruyu da soruyor: “Bölgede Trabzon ve Rize limanları atıl duruyor. Neden bu limanlar kullanılmıyor da yeni bir liman yapılıyor?”