İzmir’in Çeşme’ye bağlı Germiyan köyünde yaşayan 60 yaşındaki Nuran Erden’in hayali üniversite okuyup biliminsanı olmaktı. Lakin lise eğitimi yarım kalan Erden, okulu yıllar sonra açıktan bitirip Trakya Üniversitesi Halıcılık Meslek Yüksekokulu’na girdi. Ancak mezuniyeti hayallerini gerçekleştirmesine yetmedi. Tatilcilerin Çeşme’ye giderken durmadan geçtiği köyünü herkese tanıtmayı çocukken başına koyan Erden, 2014 yılında meskenlerin duvarlarını boyamaya, fotoğraflar çizmeye başladı.
ÖNCE ‘DELİ’ SONRA ‘FİLOZOF’ DEDİLER
Köylüler başta onu ciddiye almadı hatta ‘Sen mecnun misin?’ diyenler oldu. Erden, “O gün beğenmeyenler artık meskeninin duvarlarını boyatmak istiyor. Mecnun diyenler, karşı duranlar artık filozof diyor. Boş konuşmuyorum da ondan” diyor. Vakitle köyden geçenler bu farklı çizimlerin önünde durup fotoğraf çekmeye başlayınca işler değişti. Köyde birer ikişer kafeler açılmaya başladı. Germiyan kendi çapında turistik bir merkez oldu. Kendini ressam değil ‘çizdirikçi’ olarak tanımlayan Erden, artık köydeki duvarlara bilhassa aile içi şiddete karşı iletiler içeren fotoğraflar yapıyor.
BABANIN AĞZI VE KOLLARI YOK, ZİRA…
Resimlerden birinde ailenin babasının ağzı ve kolları yok. Erden bu fotoğrafın bildirisini şöyle özetliyor: “Bağırıp çağırmasın diye ağzını, vurmasın diye kollarını çizmedik.”
Çizdirikçi Nuran’ın fotoğrafları vakitle köyden geçen tatilcilerin de dikkatini çekti. Turistler, fotoğrafların önünde fotoğraf çektirmek için durunca köyde arka arda kafeler açıldı.
