Geçenlerde bir sinemada sokakta oynayan çocukları görünce Twitter hesabımdan sorayım dedim Bakın hayatımızdan neler çıkmış taksim escort diyerek başladığım cümleyi eliyle dönme dolap çeviren amca gazoz kapağı kibrit kâğıdı ve leblebi tozunu örnek vererek bitirdim
Çabucak ardından birçok takipçinin yanıtları gerisi gerisine gelmeye başladı Birisi çizgi roman topkapı escort kapaklarını cilalayıp aşikâr bir uzaklıktan üzerine bozuk para atarak oyundan bahsetti Bunu birinci sefer duydum misal parayı kitabın üstünde durduran kitabın sahibi oluyormuş Biri çul oyunundan uçlamadan bahsetmiş peşine
Telli tüyap escort otomobil süsleyenler Alman Kale oynayanlar istop peşinde koşanlar çitlembik toplayanlarda varmış Yağlı kayış sigara paketlerinden oyun kâğıdı elektrik tesisat borularından fişek yapma mahallede gezen ayıcılar ceplerini taş ile doldurup aşağı yenibosna escort mahalle çocukları ile savaşanlar tornet ile kayanlar tahta kasnağa lastikli kumaş geçirip içine bozuk para atanlar neler neler
İnşaatlardan kum üstüne atlayanlar da başı çekti Mermer taşıyla oynanan oyunlar sapan zeytinburnu escort ile kuş avlayanlar bulaşık tellerini yakıp çevirenler mantar tabancası atanlar babun kalaycı ve onun küreğini çevirenler diye bu liste uzadı gitti bu türlü
Doğal bunlar yokluğun karar sürdüğü kenar köşe mahallerinin en eğlenceli oyunları Biletle almaya kalksan bilet başı bin lira ödesen birçok oyundan aldığın zevki şu an o gittiğin biletli salondan alamazsın o başka Ama bir de ortamızda oyuncak hafızasını tutan dünyanın sayılı insanlarından birisi var hepiniz biliyorsunuz Sunay Akın
Ömrünü bu uğura adamış maddi ve manevi olarak tüm imkânlarını kurduğu oyuncak müzesine aktarmış gecesini gündüzüne katıp didine didine kurduğu müzeyi göğsünü gererek anlatan bu hoş adamın ne yazık ki toplum olarak değerini bilmiyoruz Bakın latife değil Tıpkı emeği Avrupa nın bir ülkesinde adam verse ve bu adam konferans verse sarfiyat bin Euro veririz ama birçoğumuz hâlâ kurduğu müzeyi gezmiş değiliz
Gidip toplumun oyuncak hafızasını tutan ve bunu gelecek nesle aktarmak için çabalayan bu adama teşekkür etmemişiz Onu da geçtim Yeri nerede sanki diye açıp haritadan bir kere bile bakmamışız Hiçbir şey için geç değil üstelik haydi bu hafta sonu imkânı olan gitsin bi dolansın Tahminen çocukluğu ile karşılaşır da oturup çocukluğuna bir kahve ısmarlasın
Efendim tekrar geldik sonuna Hepinize keyifli bir hafta sonu diliyor tekrar bir ateş başı kıssasıyla huzurlarınızdan çekiliyorum
Vasfi Ağa bir gün hasta olup yatağa niyet komşu eşrâfı da sırayla Vasfi Ağa’ya ziyarete gitmeye başlamış Herkesin birerli ikişerli geldiği günün akşamına Vasfi Ağa’nın komşusu Ponos Amca kapıyı tıklayıp müsaade alarak meskene dalmış Hane halkını yerden selamlayıp içeri geçip hastanın kapısını açınca
Hüseyin Beyefendi geçmiş olsun Allah şifasını vermesin demiş
Konut sahibi Vasfi Ağa komşusunun lisanının sürçtüğünü anlayınca gülümseyerek
Sağ ol Ponos Ağa sağ ol Lisanındaki sana gönlündeki bana
Haftaya görüşmek üzere sevgi ve hürmetlerimle hoşçakalın
Onur Düzyatanlar